««ѕαğℓıкçıуız»»
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
««ѕαğℓıкçıуız»»

нαу∂αяραşα вüℓєηт αкαя¢αℓı ѕαğℓıк мєѕℓєк ℓιѕєѕι
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimeSalı Tem. 17, 2007 4:58 pm

- Büyük ve çok güzel gözleri vardı. diye anlatıyordu uykusundan yeni uyanan Burak.
Annesi onu tüm dikkatiyle dinliyordu.
- Kimin oğlum? diye sordu annesi.
- Onun anne. Rüyamda gördüm büyük ve güzel gözleri vardı. Kim bu kız ya.

Olay şimdi anlaşılmıştı. Burak rüyasında yine o güzel kızı görmüştü demek ki. Annesi bir kahkaha attı. Burak ise buna bozulmuş gibiydi.
- Anne yaa!
- Tamam oğlum kusura bakma.

Burak her zaman annesiyle konuşur, her şeyi ona anlatırdı. Babası ile yeterince vakit geçirmediğinden dolayı onun arkadaşı annesiydi. Dünyada 17 yıl geçirmişti ama bu zamana kadar yalnızca bir iki çocukluk aşkı yaşamıştı ve bunların sonu hüsran oluşmuştu. Artık diğer arkadaşları gibi kendisinin de bir sevgilisi olsun istiyor ama aradığı kişiyi bir türlü bulamıyordu. Bu konu artık bilinç altına yerleşmiş ve rüyalarına girer olmuştu. Her zaman aynı kızı görüyordu. Esmer, büyük ve koyu renkli gözleri olan o masum güzellik. Başta kim olduğunu düşünmüştü ama öyle birini tanımıyordu. Artık rüyasında yanında gördüğü bu kızın kendi hayal ürünü olduğuna inanmaya başlamıştı.
Kahvaltısını tamamladıktan sonra dolaşmak için evden çıktı. Güzel bir hafta sonuydu. İlkbaharın son evresini yaşamaktaydı İstanbul. İnsanlar kendini dışarı atmıştı. Onun bugün için herhangi bir planı yoktu. Sadece dolaşacaktı. Bu güzel günde boğaza karşı biraz oturmak hiç fena olmaz diye düşünerek Beşiktaş’a indi ve Barbaros iskelesinin yanındaki büfeye oturdu. Kendine bir içecek söyledi ve denizi seyretmeye başladı. Bunu yapmaktan her zaman büyük zevk alıyordu. Denize vermiş olduğu dikkati garsonun gelmesi yüzünden bozuldu. İçeceğini içmeye başladı ve bu arada etrafına göz atıyordu. Her yerde sevgililer vardı ve bir iki boş yer. Bir süre sonra bu boş yerlerden birine birkaç kız oturdu. Rahatsız olmasınlar diye çaktırmadan kızların olduğu yere bakıyor ve onları süzüyordu. Kendince tahlilde bulunmaya başladı: “Sarışın, mavi gözlü bu değil.”, “Esmer ama gözleri küçük beğenmedim.” diye düşünürken o masadan gelen kahkahalarla kendine geldi. Kızlar onun onlara baktığını görmüştü. Utanarak kafasını çevirdi ama şimdi de içi içini yiyordu. Diğer kızı da görmesi lazımdı. Tekrar başını çevirip onların bulunduğu masaya baktı ve o kızla göz göze geldiler. “Aman tanrım!” diyordu içinden bu o kızdı. Nasıl oluyordu bu. Yüzünde şaşırmış bir ifadeyle kıza bakarken kız ona gülümsedi ve bu onun daha da şaşırmasına neden oldu.
O kızlara belli etmeden arada onların masaya bakmaya devam ediyordu. Ancak bir süre sonra kızların masasında bir hareketlenme başladı. “Kahretsin kalkıyorlar” diye morali bozuldu. Kızlar masadan kalkıp uzaklaşırken Burak arkalarından bakıp “bir daha onu nasıl görürüm” diye düşünüyordu. Bir süre sonra kendisi de kalktı ve eve doğru yol aldı. İçinde buruk bir sevinç vardı. Hem onu gördüğü için, rüyalarındaki kızın gerçekte var olduğu için mutluydu hem de onu belki bir daha göremeyecek olacağı için hüzünlü. Eve geldiğinde yüzündeki halden bir şeyler olduğunu anlayan annesi ona ne düşündüğünü sordu. O da yaşadığı olayı anlatınca annesi
- bu çok güzel bir olay oğlum. dedi.
- iyi ama ya onu bir daha göremezsem?
- şimdi bunları düşünme oğlum elbet o kızı göreceksin. diye teselli etti annesi.



Aradan birkaç gün geçmişti. Artık okul çıkışlarında da Beşiktaş’ta dolanır olmuştu ama o günden sonra onu bir daha görememişti. Yine aynı büfeye giderek tek boş masaya oturdu ve düşünceli bir şekilde denizi seyretmeye başladı. Dalmıştı. O günü düşünüyor ve onun gülümsemesini hatırlıyordu. Bir ses duyarak irkildi:
- Affedersiniz sakıncası yoksa oturabilir miyim?

Kafasını kaldırıp sesin geldiği kişiye baktığında ne diyeceğini bilemedi. Şaşkın şaşkın bakıyordu ve sonunda aklına bir şeyler demesi gerektiği geldi:
- Tabi ki. Lütfen buyurun.
- Teşekkür ederim.

Onun bu davranışı Burak’ı daha da şaşırtmıştı. Sadece bir kez görmüşlerdi birbirlerini o da karşı masalardan olmuştu. Neyse dedi içinden. Çünkü bu anı düşünerek geçirmemeliydi. Hayalindeki kız yanındaydı ve o bir şey diyemiyordu. Bir süre devam eden sessizlik sonunda bozuldu.

- Kusura bakmayın şaşkınlıktan kendimi tanıtmadım. Ben Burak.
- Bende Kübra. Tanıştığımıza memnun oldum.
- Bende. Açıkçası sizi bir daha görebileceğimi sanmıyordum dedi Burak.

Hayal mi, gerçek mi? rüyalarının kızı buradaydı işte. Sanki beyni durmuştu, kelimeleri toparlayamıyordu.

- Çok özür dilerim. Bazen konuşmayı bir türlü beceremiyorum dedi.
Kız gülümsedi ve:
- önemli değil anlıyorum dedi.
- O gün senden çok hoşlandım. Kaç gündür buralarda seni bulmak umuduyla geziniyordum. Artık ümidimi kaybetmeye başlamıştım ki sen beni buldun.
- Aslında bende buraya pek gelmem ama o günden sonra belki yine burada olursun diye geldim.

Burak artık ona kavuşmuştu. Uzun süre sohbet ettiler. Birbirlerini daha fazla tanımak
istiyorlardı ama saat ilerliyordu ve artık kalkma vakti gelmişti. Birbirlerine telefonlarını verdiler ve tekrar görüşmek üzere vedalaştılar.

Burak sevinçli bir şekilde evin yolunu tuttu. Olanları hemen annesine anlatmak istiyordu. Kısa bir süre sonra eve girdi ve annesine olayların hızlı bir özetini geçti. Anne oğlu mutlu olduğu için sevindi.

Günler güzel geçiyordu. Okul çıkışları buluşmalar. Uzun telefon sohbetleri her şey gayet güzeldi. Fakat bir süre sonra işler değişti. Kübra okul çıkışlarında buluşma yerlerine gelmiyordu ve telefonlarını cevaplamıyordu. Bu durum Burak’ın moralini bozmuştu. Artık ortalıkta ruh gibi dolanıyor, çoğu zaman odasından çıkmıyordu. Annesi ne kadar konuşma çalışsa da başarılı olamıyordu. Burak sadece susuyordu. Hafta sonlarında o büfede oturup boğazı seyrediyordu.

Bugün okullar kapanmıştı. Karne aldığı zamanlarda genelde mutlu olurdu ama o artık mutlu olmak istemiyordu. Çıkışta yine o büfeye giderek oturdu. Yine aynı manzaraya bakarak düşüncelere daldı. Birisinin omzuna dokunduğunu hissetti. Duyduğu rahatsızlıkla başını çevirmeden:
- Ne var? diye sordu ki olduğunu bilmediği kişiye. Ancak duyduğu o soru ile hayattaki en mutlu insan oldu.
- Sakıncası yoksa oturabilir miyim?…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimeSalı Tem. 17, 2007 5:04 pm

Herhangi bir gün…

Hayatının hep çalkantılı geçmesi ve bir türlü istediği ilişkiyi kuramaması genç adamın canını çok sıkmaktadır. Her seferinde “bu sefer gerçek bir ilişki yaşayacağım” dese de çeşitli sebeplerden bunu bir türlü başaramamış ve bunun haricinde hayatında çeşitli problemlerle karşılaşmasına rağmen o hep inancını sürdürmüştü.

Ve bir süre sonra melek dünya’ya indi…

Allah’ın emri ile dünya’ya insan kılığında inen melek insanların içinde gezinmekteydi. Aklından tek bir şey geçmekte ve onu yapıp bir an önce yaşam yeri olan cennet’e geri dönmek istemekteydi. Kafasında burasının ona göre olmadığını düşünmekteydi. Ancak görevi dolayısıyla buraya gelmesi zorunluydu. Görevi bir insana insan kılığında görünerek ona yardım etmekti. Allah bir gün onu yanına çağırmış ve bu kulunun durumuna üzüldüğünü belirterek ona yardıma gitmesini emretmişti ve nurdan yaratılmış olan o güzel melek Allah’ın yanından, cennetten ayrılmak istemese de yaratanının verdiği emri yerine getirecekti. Kısa süre içinde görevini yerine getirmişti. Ancak içinden bir ses ona biraz daha dünyada kalmasını ve burayı biraz dolaşmasını söylüyordu. Aslında bunu söyleyen içi değil Allah’ın yapmasını istediği şeydi ve Allah’ın isteği her zaman olurdu.

Karşılaşma…

Günü yine berbat bir şekilde geçiyordu. Sanki tüm terslikler onu bekliyor gibiydi. Can sıkıntısıyla dışarı çıktı. Belki biraz gezerse içindeki sıkıntıyı atabilirdi. İnsanlar kalabalık kümeler halinde yollarda bir oraya bir buraya gidip geliyordu. Onlara baktığında hepsinin farklı bir ruh halinde olduğunu görüyordu. Bazısı mutluydu, bazısı düşünceli. Bazısı acelesi var gibi hızlı hızlı yürüyordu, bazısı ise onun gibi gayet sakin. Bir süre sonra ani bir fikir değişikliği ile farklı bir yere gitmek için yönünü değiştirdi. Tam o sırada…

Melek insanların arasında sessiz araştırmacı bir şekilde yürüyordu. İnsanların nasıl yaşadığını anlamaya çalışıyordu. Bu insanlar ne yapıyordu böyle diye düşünürken birden birisi ile çarpıştılar…

Hafif şiddetli bir çarpışmanın sonrasında çocuk kıza “ Çok özür dilerim. Bir şeyiniz yok değil mi?” diye sordu ve yüzüne baktı. İşte o anda gördüğü güzellik karşısında şaşkına döndü. Kız “bir şeyim yok” dese de onu duyamadı. O anda “acaba bu o olabilir mi” diye düşünmekteydi. Tekrardan “çok özür dilerim” diyebildi. Kız ise gülümsüyordu…

Melek insan değildi ama onun da duyguları vardı ve o da bir anda bu ademoğluna karşı tanımlayamadığı bir şey hissetmişti. Bu yüzden de hiç tanımadığı ademoğlunun bir yerde oturup bir şeyler içme teklifini kabul etmişti. Tanışma olayı sürmekteydi ancak melek gerçek kimliğini gizlemek zorundaydı. Bu yüzden istemese de yalan söylemesi gerekiyordu. Evet basit olarak adını melek olarak tanıttı. Yaşı ve kendisi hakkında bir şeyler uydurdu…

Çocuk ise çok mutluydu. Heyecandan kendini nasıl anlatacağını şaşırmıştı. Gördüğü güzellikten çok etkilenmişti ve artık her zaman yaşamak istediği gerçek ilişkinin bu kızla olması gerektiğini düşünüyordu. Aklından geçenleri ve duygularını kıza aktarmaya karar verdi…

Melek duydukları karşısında şaşırmıştı. Çünkü daha önce buna benzer hiçbir şey yaşamamıştı. Kendisinde de tarif edemediği hislerin onunkilere benzeyebileceğini düşündü. Neden olmasın diyerek onunla bir şeyler yaşayabileceğini ifade etti…

Bir süre sonra…

Her şey gayet güzel gitmekteydi. Ancak her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi bunun da sonu geldi. Allah meleğe geri dönmesi için emir verdi. Melek ise ne yaparsa yapsın buna uymak zorundaydı. Allah’tan ona her şeyi anlatabilmek için biraz daha süre istedi ve Allah ona izin verdi…

Genç bir şeylerin ters gittiğini meleğin yüzüne bakınca anladı ve “bir sorun mu var?” diye sordu. Melek kısa bir cevap verdi; Buradan gitmek zorundayım.

Neden diye sordu genç delikanlı.

Melek ise artık her şeyi anlatması gerektiğini düşünüp söze giriş yaptı:
Artık sana her şeyi anlatmalıyım. Duydukların seni şaşırtacak ama sakin ol. Bak emre garip gelecek ama ben aslında bir meleğim. Dünya’ya Allah’ın emri üzerine bir görevi yerine getirmeye geldim. Dönmeden siz insanların nasıl yaşadığını anlamak için sizin aranızda gezdim ve seninle çarpıştık. Bu olayla birlikte daha önce hissetmediğim bir duyguyu hissettim. Bu seninle geçirdiğim günlerde daha da büyüdü ve ben bunun adının sevgi olduğunu öğrendim. Seninle gayet mutluydum ancak Allah’ın emri üzerine onun yanına gitmem gerekiyor. Senden ayrılacağım için çok üzgünüm ama elimden inan ki bir şey gelmiyor. Artık gitmem lazım. Seni her zaman seveceğim bunu unutma ve eğer Allah izin verirse arada yanına geleceğim. Elveda
dedi ve Emre’nin diyeceklerini bile beklemeden oradan gitti. Çünkü dinlerse yanından ayrılamayacağından korkuyordu. Şimdi gözden uzaklaşıp cennet’e geri dönmesi gerekiyordu…

Emre ne olduğunu anlayamamış hala meleğin söylediklerini düşünüp onun gittiği yolu seyrediyordu ve sanki geri dönecekmiş gibi onu bekliyordu. Ama o geri dönmedi…

Günler sonra…

O gittikten sonra hayat yine eskisi gibi çekilmez olmuştu. Günler hiç geçmiyordu ve o bir türlü gelmiyordu. Üzüntüsünden her gün gözyaşı döküyordu. Onu çok özlüyordu…

Cennet’te…

Melek dünya’dan döndüğünden beri bir değişikti. Etrafındaki melekler bu olaya bir anlam veremiyorlardı. Sonunda Allah’ın huzuruna çıkıp durumu anlattılar ve bunun neden olduğunu sordular. Allah onlara “sizin aklınız benim işime ermez. Şimdi görevinizi yerine getirmeye gidin.” dedi. Yanına üzgün olan meleği çağırttı. Melek geldikten sonra her şeyi bilmesine rağmen ondan dinlemek istediği için neden böyle üzgün olduğunu sordu.

Ve melek anlattı…

Allah’ım verdiğin görev için dünya’ya indim ve görevimi yerine getirdim. Ancak orada insanların neler yaptığını merak ettiğim için bir süre dolaştım. Orada dolaşırken bir ademoğlu ile çarpıştık ve daha önce hiç hissetmediğim bir şey hissettim başta bunlara bir anlam veremedim. Daha sonra bu hislerim daha da büyüdü ve bunun adının sevgi olduğunu aşk olduğunu öğrendim. Allah’ım emrin üzerine geri döndüm ama ben onu unutamadım. Allah’ım izin ver yanına gideyim. Çünkü ben onu seviyorum…

Allah bir süre sustuktan sonra:

Dünya’ya gitmen için verdiğim görev aslında bir ön görevdi. Asıl görevini sende bilmiyordun. O ademoğlu çok mutsuzdu ve ona seni gönderdim. Bu sayede ikinizde mutlu oldunuz. Seni çağırmamdan sonra baktım ki ikiniz de çok üzgünsünüz. Şimdi sana emrediyorum. Tekrar dünya’ya git ve mutluluğunu sürdür…

Melek bu zamana kadar aldığı yüzlerce emirde hiç bu kadar mutlu olmamıştı. Emri yerine getirmek için dünya’ya indi ve onun evine doğru yola koyuldu.

Aynı anda…

Kaç gündür sokağa çıkmamıştı. Evde bütün gün onu düşünüyor keşke gelse diye hayal kuruyordu. Bazense gaipten onun sesini duyduğu bile oluyordu. Yine onu düşünmekteydi ve yine keşke gelse dediği anda kapı çaldı…

Kapıyı açtığında karşısında onu görünce mutluluktan gözyaşlarına boğuldu. Ona tekrar kavuşmuştu. İçinden Allah’ım sana şükürler olsun diyordu…

Melek de aynı duygular içindeydi. Sevdiği ademoğluna sarılmaktaydı…

Söz verdiler birbirlerine “Bir daha ayrılmamak üzere”…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
selda

selda


Mesaj Sayısı : 206
Kayıt tarihi : 23/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimeÇarş. Tem. 18, 2007 10:13 pm

ÇOK GÜSEL Sad Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 2:37 pm

saol cnm da nie ağlıon Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ELİF (KANKAN:))




Mesaj Sayısı : 91
Kayıt tarihi : 24/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:13 pm

kenan bu hikayeyi yazmak için kaç saat uğraştın? ya yuh ömrümü yedin yani okuyana kadar canım çıktı..bu arada kenan ABİ noluo ? ben senn ablanım hıh
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:40 pm

walla bu iki hikayeyi toplam 3 saatte flz yazdım sadece yazmak deil gözden geçir düzelt fln elüfcm sen beni sınıf arkadaşın sandın galba Very Happy ablaymış hahaha
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ELİF (KANKAN:))




Mesaj Sayısı : 91
Kayıt tarihi : 24/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:44 pm

olum sen daha liseye başlıosun:P
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:48 pm

süper komiksin 23ünde lise tercihleri başlıo di mi Very Happy marmarayı kazanırsam sorarım sana liseyi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ELİF (KANKAN:))




Mesaj Sayısı : 91
Kayıt tarihi : 24/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:50 pm

bana 23 deme bndeki anısını biliosun Smile marmara falan geç ben istanbul üniwersitesi 2. sınıfa geçtim Razz amma salladık ha yeter yaws..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:53 pm

her zmnki gibisin elüfcm formunu kaybetmiosun Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ELİF (KANKAN:))




Mesaj Sayısı : 91
Kayıt tarihi : 24/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:55 pm

sen abartıosun hıh. bak bana ne kadar kısa kestim.. sende bi zamanlar beraber olduum kişiye benziosun.. aman onun gibi olma,,çok çekersin Smile sonun onun gibi olur.. seni kaybetmek istemios kenan sen ona benzeme..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 3:58 pm

yha elüfcm nie olayları başka tarafa çekiosun ben kendimim Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ELİF (KANKAN:))




Mesaj Sayısı : 91
Kayıt tarihi : 24/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 4:04 pm

lean onun gibisin dedim o sun demedim.. yoksa senle zaten arkadaşlıımı keserdim.aman ona benzeme:)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 4:08 pm

yha bu konulara girmeyelim di mi ama
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
selda

selda


Mesaj Sayısı : 206
Kayıt tarihi : 23/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePerş. Tem. 19, 2007 7:35 pm

NOLUORUZ YAW HEY SİSE DİOM Exclamation Exclamation
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePaz Tem. 22, 2007 8:35 pm

bişe olmuyo
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
selda

selda


Mesaj Sayısı : 206
Kayıt tarihi : 23/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePtsi Tem. 23, 2007 12:50 am

İİİ BENDEN HABERSİZ OLMASIN SATEN Evil or Very Mad Very Happy tongue geek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimeSalı Tem. 24, 2007 4:21 pm

yok bişey yapacak olduumda haber weririm Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
selda

selda


Mesaj Sayısı : 206
Kayıt tarihi : 23/03/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimePaz Tem. 29, 2007 7:09 pm

İİİ OLUR CNM BNM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
sarpedon

sarpedon


Mesaj Sayısı : 959
Kayıt tarihi : 21/04/07

SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Empty
MesajKonu: Geri: SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER   SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER Icon_minitimeSalı Tem. 31, 2007 7:49 pm

cadıı bu resmi bi deiştirsen diorum
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SARPEDON ABİNİZDEN HİKAYELER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
««ѕαğℓıкçıуız»» :: єğℓєη¢є :: αşк мєşк-
Buraya geçin: