Elimde ucu körelmiş kalem, kül tablamda dumanı hala tüten sigara,
Gece ise çoktan çökmüş gündüzün ihtişamına.
Sokaklar sessiz, hayat belirtisi bulmak güç.
Gökte ise tek bir yıldız dahi yok.
Zihnimdeki sorular yoruyor artık beni, sebep sonuç ilişkisi içerisinde.
Yanıtlaması güç oluyor, ama olumsuz da olsa cevap gereken sualler bunlar…
Hani bu aşk bana hayat vermişti, hani uçurumun kenarından almıştı?
Hani sen nefesim, kanım, canımdın?
Hani ellerimiz ölümün ensemizde sıcaklığını hissettirdiği o an bile ayrılmayacaktı?
Hani karagözlerin nerede sözde yalnızca bana bakacaktı?
Hani yalnızca ben mahkûm kalacaktım o ışıl ışıl gözlerine?
Hani yalnızca o ipek saçlarını ben okşayacaktım?
Hani sadece benim göğsüme başını koyacaktın, seni benliğimde hissedecektim?
Hani bir kızımız olacaktı minicik başını göğsümüze koyacaktı?
Hani benim gül kokulu yârim olacaktın?
Hani verdiğin sözler?
Hani kurduğumuz düşler?
Söyle hani hani hani?
Bir yaz yağmuru misali miydi bu sözler?
Gelip geçici miydi?
Sahte miydi yeminlerin?
Yoksa eğlence kaynağı mı yapmıştın beni, bu çaresiz bedenimi?
Söyle bir oyuncak mıydım senin için?
Aldın oynadın şimdide 3 kuruşa sattın mı?
Evet, sattın sana hediye ettiğim yüreğimi.
Sattın düşlerimi, hayallerimi, yarınlarımı, umutlarımı…
Bak gözlerim hala senin için ağlıyor.
Hala ellerim sana yazıyor bir kâtip misali…
Hala bir umut var yüreğimde…
Nafile bekleyişler içerisindeyim.
Yürek bu söz dinlemiyor umut deryası yolculuğuna çıkmış bir kere...
Hala dönersin belki diye bekliyor.
Hala yalnızca seni seviyor, seni sevecek ömrü yettiği süre zarfında ve sonrasında
Ama dedim ya nafile bekleyişlerim...
Bir yıldız misali kaydın ve gittin?
Söylesene gülüm!
Bak hala sana gülüm diyorum...
Senin için ben neydim?
Yüreğindeki ben kimdim?
Söylesene gülüm!
Sahte bir kurgudan ibaret mi kılmıştın sen bu aşkı beni harcamış mıydın?
Gönül eğlendirecek bir ahmak olarak mı görmüştün beni sadece?
Söylesene gülüm!
Gözlerinin o masumca bakışları sahte ve sen bir sahtekâr mıydın?
__________________
Ptsi Tem. 09, 2007 1:16 am
